Full width home advertisement

Travel the world

Climb the mountains

Post Page Advertisement [Top]

 

İki insan birbirinin hayatını ne kadar değiştirebilir?  Intouchables, Türkçe çevirisi ile “Can Dostum”; yaşanmış bir hayat öyküsü ile bu sorunun cevabını bizlere veriyor.

 


 

Fransız yapımı olan filmin başrollerini Francois Cluzet (Philippe) ve Omar Sy(Driss)  paylaşıyor. Omar Sy son zamanlarda gündemde olan Lupin dizisiyle oldukça popüler olsa da, Can Dostum filmindeki karakteriyle hafızamda yer edindiğini söylemeliyim.  

Philippe, belden aşağısı bir yamaç  paraşütü kazası sonrası felç kalmış bir milyoner, Driss ise şartlı tahliye edilmiş bir suçlu. Hikaye, Driss’in sadece zorunlu olarak ihtiyacı olan imzayı almak için girdiği iş görüşmesi sonucu, Philippe’nin ona iş teklif etmesiyle başlıyor. Sunduğu imkanların cazibesiyle işi kabul eden Driss, malikanenin kuralları ve saat gibi işleyen düzenine giriş yapmış oluyor. Belden aşağısı felç olan bir adamın bütün imkanlara rağmen yaşadığı engelleri, bakım rutinin detaylarını gözler önüne seren film; bütün bunlar içinde Driss karakterinin hayata aykırı bakışı ile tüm zorlukları renkli birer anı halinde izleyiciye aktarmayı başarıyor. Bambaşka dünyaları olan iki karakterin dostluğunun umulmadık gelişimini keyifle izlemek kalıyor bizlere de.

Zenginliğin ne demek olduğunu, engelleri, özgüveni ve dostluk kavramını oldukça sorgulatan hikaye, özellikle “Hayata nasıl bakıyorum?”  Sorusunun cevabını sorgulamama sebep oldu.  Ve işte bu noktada, Driss ve Philippe’nin birbirlerinin hayatını sadece bakış açılarını kendi taraflarına çekerek değiştirmesini, hüzün faktörlerine rağmen, bol bol kahkahayla izlemek oldukça keyifliydi.  Gerçek bir hikayeden uyarlandığını bilmek her zaman etkileyicilik seviyesini arttırsa da, filmin sonunda sürpriz sahne beni oldukça mutlu etti. Ağlayarak izleyeceğim izlenimi veren bir filmdi ancak, ne kadar yanılmışım!

 



 

Filmin, Fransa’da vizyona girmesinden sadece 9 hafta sonra, ülke tarihinin en çok izlenen filmi olduğunu da belirtmek gerekir diye düşünüyorum. Ayrıca sekiz kategoride César Ödülü’ne aday gösterildi ve filmdeki performansıyla Omar Sy En İyi Erkek Oyuncu Ödülü’nün sahibi oldu.

 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Bottom Ad [Post Page]

| Designed by Colorlib